Ziynet Eşyaları ve Çekişmeli Boşanma Davaları

12 Kasım 2024

Ziynet Eşyaları ve Çekişmeli Boşanma Davaları

Çekişmeli boşanma davalarında, yalnızca mal paylaşımı, çocukların velayeti ve nafaka gibi konular değil, aynı zamanda ziynet eşyaları da önemli bir tartışma konusu olabilir. Ziynet eşyaları, evlilik süresince kadın tarafından takılan, genellikle altın ve değerli taşlardan oluşan takılar ve hediyelerdir. Bu eşyalar, hem manevi hem de maddi değer taşıdıkları için boşanma davalarında sıklıkla talep edilir ve tartışma yaratabilir.

Ziynet eşyaları konusunda taraflar arasında genellikle şu iki konu gündeme gelir:

1. Ziynet Eşyalarının Kime Ait Olduğu: Ziynet eşyalarının, genellikle kadına ait olduğu kabul edilse de, boşanma sırasında bu eşyaların kime ait olduğunun belirlenmesi gerekebilir. Evlilik sırasında alınan ziynet eşyaları, eşler arasında mal paylaşımına dahil edilebilir. Eşlerden biri, ziynet eşyalarının kendisine ait olduğunu iddia edebilir ve diğer eş bu eşyaların paylaşılması gerektiğini savunabilir.

Mahkeme, ziynet eşyalarının hangi tarafın malı olduğunu belirlerken, eşlerin evlilik süresince ne tür alışverişlerde bulunduğunu, takıların alındığı dönemi, hediye edilen takıların kimden geldiğini ve bunların evlilik içindeki kullanım amacını dikkate alabilir. Bu noktada, Yargıtay’ın verdiği kararlar önemli bir kılavuz olabilir. Örneğin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, ziynet eşyalarının genellikle düğün hediyesi olarak kabul edilebileceğini, ancak eğer eşler arasındaki mal rejimi farklıysa, bu eşyaların paylaşılmasına karar verilebileceğini belirtmiştir (Yargıtay 2. HD, 2020/12055 E., 2021/6409 K.).

2. Ziynet Eşyalarının Değeri ve Paylaşımı: Ziynet eşyaları değerli olduğu için, boşanma sırasında bu eşyaların paylaşılması da önemli bir konu olabilir. Evlilikte edinilen tüm malvarlıkları, belirli kurallara göre eşler arasında paylaştırılır. Eğer ziynet eşyaları ortak mal olarak kabul edilirse, mahkeme bu eşyaların değerini tespit eder ve eşler arasında adil bir şekilde paylaşılmasını sağlar.

Eşlerden biri, ziynet eşyalarını kendi adına kaydettirmiş veya yalnızca kendisine ait olduğunu beyan etmiş olsa bile, bu eşyaların mal paylaşımına dahil edilip edilmeyeceği, hukuki açıdan değerlendirilen bir mesele olabilir. Özellikle, bu eşyaların hediyelik olup olmadığı veya düğün hediyesi olarak alınıp alınmadığına bakılarak karar verilebilir. Yargıtay, bu tür durumlarda ziynet eşyalarının her iki eşin de ortak malı olabileceği yönünde kararlar verebilmektedir (Yargıtay 2. HD, 2017/14644 E., 2018/7019 K.).

Ziynet Eşyalarının Harici Dava Konusu Olması

Ziynet eşyaları yalnızca boşanma davalarında değil, başka durumlar nedeniyle de dava konusu olabilir. Örneğin, boşanma öncesi ya da sonrası, ziynet eşyalarının kaybolması, çalınması ya da başka bir sebeple el değiştirmesi durumunda da hukuki işlem yapılabilir. Bu tür durumlarda, ziynet eşyalarının geri alınması veya tazmin edilmesi için muvazaa, haksız iktisap veya alacak davası açılabilir. Bu tür davalar, ziynet eşyalarının mülkiyetinin tespiti ya da eşyaların geri verilmesi amacıyla açılabilir. Yargıtay, ziynet eşyalarının boşanma dışında da herhangi bir sebeple talep edilebileceğini ve hukuki yollarla geri alınabileceğini içeren kararlar vermiştir (Yargıtay 2. HD, 2015/17963 E., 2016/8389 K.).

Ziynet Eşyalarının Kadına Ait Kabul Edilmesinin Sebepleri

Türk Medeni Kanunu’na göre, evlilik süresince edinilen malların paylaşımı, belirli kurallara göre yapılır. Ancak ziynet eşyaları konusu, özellikle kadınların evliliklerinde sıklıkla karşılaştıkları bir durumdur ve genellikle kadına ait kabul edilir. Bu kabulün arkasında, hem hukuki hem de toplumsal birkaç önemli sebep bulunmaktadır:

  1. Evlilikte Hediye Olarak Verilmesi: Ziynet eşyaları, çoğunlukla evlilik sürecinde düğün hediyesi olarak kadına takılan altın, bilezik, kolye, yüzük gibi takılardan oluşur. Türk toplumunda, düğünlerde takılan ziynet eşyaları, kadının sosyal statüsünü ve evlilik birliğine ilişkin güvenceyi simgeler. Bu sebeple, toplumda bir gelenek haline gelen bu eşyaların kadın adına verilmesi, kadının hakkı olarak kabul edilir. Yargıtay’ın çeşitli kararlarında da, ziynet eşyalarının düğün hediyesi olarak kabul edilmesinin ardından, bu eşyaların kadına ait olduğu vurgulanmıştır (Yargıtay 2. HD, 2017/13225 E., 2018/8526 K.).
  2. Kadının Sosyal Güvencesi: Ziynet eşyaları, geçmişte olduğu gibi günümüzde de, kadınlar için sosyal güvence işlevi görebilir. Boşanma durumunda kadının mali açıdan zorluk yaşamaması için takılan ziynet eşyaları, genellikle kadının gelecekteki ekonomik güvenliği için bir nevi tasarruf olarak düşünülür. Kadın, evlilik sırasında bu takıları alarak, boşanma durumunda mali bağımsızlığını desteklemek ve ekonomik yönden güvende olmak amacıyla bu eşyaları kullanabilecektir.
  3. Hukuki Düzenlemeler ve İçtihatlar: Türk Medeni Kanunu’nda, ziynet eşyalarının kadın tarafından sahiplenilmesi gerektiği açık bir şekilde ifade edilmemekle birlikte, hukuki içtihatlar ve Yargıtay kararları, bu eşyaların genellikle kadına ait olduğu yönünde kararlar vermektedir. Yargıtay, özellikle boşanma davalarında ziynet eşyalarının kadına ait olduğuna dair verdiği kararlarla bu uygulamayı pekiştirmiştir. Örneğin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, ziynet eşyalarının boşanma sırasında kadına ait olduğu kararını sıkça vermektedir. Ancak, her durumda ziynet eşyalarının kadına ait olup olmadığı, eşlerin mal rejimine ve davanın diğer koşullarına bağlı olarak değerlendirilir.
  4. Toplumsal Cinsiyet Rolleri ve Geleneksel Bakış Açısı: Türkiye’de ve benzeri toplumlarda, kadının ziynet eşyalarını sahiplenmesi, kültürel olarak da yaygın bir anlayıştır. Evliliklerin başlangıcında, gelin olarak kadına takılan takılar, yalnızca bir evlilik hediyesi değil, aynı zamanda aileyi simgeleyen ve kadının toplumdaki yerini pekiştiren sembolik bir anlam taşır. Geleneksel olarak, bu takılar kadına ait kabul edilir ve kadının mülkü olarak sayılır.
 

Ziynet Eşyalarının Kadına Ait Kabul Edilmesi ve Mahkeme Kararları

Ziynet eşyalarının kadına ait olduğu kabul edilse de, boşanma davalarında bu eşyalara dair çıkabilecek uyuşmazlıklar, mahkeme tarafından ayrıntılı şekilde ele alınır. Yargıtay, kadının sahip olduğu ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda net kararlar vermektedir. Örneğin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, bir boşanma davasında, “ziynet eşyalarının kadına ait olduğuna ve bu eşyaların kadın tarafından tasarruf edilebileceğine” dair bir hüküm vermiştir (Yargıtay 2. HD, 2020/10162 E., 2021/3126 K.). Ancak, mal rejiminin değişmesi, eşlerin anlaşmazlığı veya kadının mülkiyet hakkı dışında başka bir gerekçe ile mahkeme, ziynet eşyalarının paylaşılması kararı verebilir.

Ziynet eşyaları, genellikle kadına ait kabul edilse de, her boşanma davasında özel şartlar ve hukuki detaylar göz önünde bulundurularak bu eşyaların sahipliği tartışılabilir. Hem hukuki hem de kültürel sebeplerle, ziynet eşyalarının kadına ait olması gerektiği kabul edilse de, dava sırasında doğru delillerin sunulması ve yasal hakların savunulması kritik önem taşır.

Ziynet Eşyalarının Mahkemeye Sunulması ve Delil Olarak Kullanılması

Çekişmeli boşanma davalarında, ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda yaşanacak anlaşmazlıklarda, taraflar birbirlerinin haklarını savunmak için delil sunabilirler. Örneğin, ziynet eşyalarının alınmasına ilişkin faturalar, banka hesap dökümleri, takıların hediye olarak verildiğine dair tanık ifadeleri gibi deliller mahkemeye sunulabilir.

Bu noktada, eğer ziynet eşyalarının hangi eşe ait olduğu konusunda ciddi bir anlaşmazlık yaşanıyorsa, doğru delillerin toplanması büyük önem taşır. Bir avukat, bu süreçte müvekkilinin haklarını savunurken, doğru stratejiyi belirleyerek ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda en iyi sonucu almayı sağlayabilir.

Sonuç

Ziynet eşyaları, boşanma sırasında tartışma yaratabilecek önemli ve değerli mal varlıklarındandır. Bu eşyaların paylaşımı, eşler arasında önemli bir uyuşmazlık konusu olabilir ve hakların korunması adına dikkatle ele alınmalıdır. Ayrıca, ziynet eşyaları sadece boşanma davalarında değil, başka durumlar nedeniyle de dava konusu yapılabilir. Çekişmeli boşanma davalarında, ziynet eşyaları da dahil olmak üzere tüm mal paylaşımı konularında hukuki destek almak, doğru adımlar atılmasını sağlar. Bu nedenle, CG Legal gibi deneyimli bir ekiple çalışarak, tüm süreç boyunca haklarınızı en iyi şekilde savunabilirsiniz.

İletişim için:
📞 Telefon: +90 (216) 515 95 11
📧 E-posta: info@cglegal.com.tr
🌍 Web: https://www.cglegal.com.tr

Büromuz, hukuki problemlerinizi en hızlı ve güvenilir şekilde çözmek için sizlere yardımcı olmaya hazırdır.
Bize Yaz
1
Bize Yaz
CG Legal Hukuk ve Danışmanlık
Merhaba,

Size nasıl yardımcı olabiliriz?