Nafaka, boşanmış ya da ayrı yaşayan eşlerden birinin, diğerine veya çocuklarına ödemekle yükümlü olduğu maddi destektir. Türk Medeni Kanunu’na göre nafaka, farklı türleri ve düzenlemeleriyle aile içi hukuki ilişkilerin önemli bir parçasıdır. Bu yazımızda, nafaka çeşitleri, nafaka miktarının nasıl belirlendiği, nafaka miktarının artırılması ve nafakanın kaldırılması konularını ele alacak, bu konularda Yargıtay kararlarına da yer vereceğiz.
Nafaka, ihtiyaca göre farklı şekillerde düzenlenebilir. Türk Medeni Kanunu, nafakayı üç ana başlık altında sınıflandırmaktadır:
Boşanmış eşin, geçimini sağlamakta zorlanması durumunda, diğer eşten talep edebileceği nafaka türüdür. Yoksulluk nafakasına, yalnızca boşanma durumunda başvurulabilir. Yoksulluk nafakasının verilmesi için, talep eden eşin maddi yetersizlik içinde olması gerekir. Yoksulluk nafakasının süresi, boşanmanın ardından belirlenir ve şartların değişmesi durumunda nafaka miktarı da gözden geçirilebilir.
Yargıtay Kararı: Yargıtay, 2013/18923 E. 2016/3489 K. sayılı kararında, yoksulluk nafakasının gerekliliğini şu şekilde belirtmiştir: “Boşanmış eşin hayatını sürdürebilmesi için yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesine uygun olup, maddi durumu iyi olan eşin bu nafakayı ödemesi gereklidir.”
Boşanma davası devam ederken, bir eşin diğerine geçici olarak maddi destek sağlamak amacıyla ödeyeceği nafakadır. Tedbir nafakası, davanın sonuçlanmasını beklemeden, tarafların maddi durumlarına göre mahkeme tarafından belirlenir ve yürütülür. Bu nafakanın amacı, boşanma davasının uzun sürmesi halinde, boşanma sürecinde maddi açıdan mağduriyet yaşamayı engellemektir.
Boşanmış ebeveynlerin çocuklarına karşı yükümlü olduğu nafakadır. Çocukların eğitim, sağlık ve genel bakım giderlerini karşılamak amacıyla belirlenir. Çocuk nafakası, çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına ve ebeveynlerin maddi durumuna göre şekillenir. Çocuk nafakasının ödenmesi, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduktan sonra, sadece eğitim hayatına devam etmesi durumunda bu nafaka ödenmeye devam edebilir.
Nafaka miktarının belirlenmesinde dikkate alınması gereken temel unsurlar, tarafların gelir düzeyleri, ihtiyaçlar ve sosyal durumlarıdır. Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesinde, nafaka miktarının belirlenmesinde eşlerin birbirlerine karşı olan yükümlülükleri düzenlenmiştir.
Nafaka miktarının belirlenmesinde kullanılan kriterler:
Yargıtay Kararı: Yargıtay, 2010/15014 E. 2012/15787 K. sayılı kararında nafaka miktarının belirlenmesinde gelir durumunun yanı sıra, sosyal durum ve ihtiyaçların da göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtmiştir. Kararda, nafaka miktarının adaletli bir şekilde belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Boşanma sonrasında ödenen nafaka miktarı, zaman içinde değişen yaşam koşullarına göre artırılabilir. Nafakanın artırılması için başvurulacak hukuki prosedür, eşlerden birinin gelirinin artması veya nafaka alacaklısının maddi ihtiyaçlarının değişmesi durumunda geçerlidir.
Nafaka artırımı için yapılması gerekenler:
Yargıtay Kararı: Yargıtay, 2017/9878 E. 2018/4648 K. sayılı kararında, nafaka miktarının arttırılması talebinin kabul edilebilmesi için, talep eden tarafın maddi durumundaki önemli değişikliklerin somut olarak mahkemeye sunulması gerektiğini vurgulamıştır.
Nafakanın kaldırılması, nafaka yükümlüsünün ya da nafaka alacaklısının yaşam şartlarında önemli değişiklikler meydana geldiğinde gündeme gelir. Nafakanın kaldırılabilmesi için, nafaka yükümlüsünün ödeme kapasitesinin olmaması ya da nafaka alacaklısının maddi bağımsızlık kazanması gerekebilir.
Nafakanın kaldırılma sebepleri arasında:
Yargıtay Kararı: Yargıtay, 2014/1862 E. 2016/5820 K. sayılı kararında, nafaka yükümlüsünün ödeme gücünün yok olması halinde, nafakanın kaldırılabileceğini belirtmiştir.
Nafaka, yoksulluk nafakası dışında, boşanmanın ardından belirli bir süre ile sınırlı olmayabilir. Yoksulluk nafakası, tarafların mali koşullarına göre değişebilir, ancak çocuk nafakası çocuğun ergin olmasına kadar ödenir.
Nafaka miktarı, tarafların gelir düzeylerine, yaşam standartlarına ve sosyal durumlarına göre mahkeme tarafından belirlenir.
Evet, nafaka arttırılabilir. Nafaka miktarının artırılması için, tarafların mali durumunda veya yaşam koşullarında önemli değişiklikler olmalıdır.
Eğer nafaka ödeyen kişi maddi olarak ödeme yapamayacak durumdaysa, nafaka kaldırılabilir veya azaltılabilir. Ancak bu, mahkeme kararı ile belirlenir.
Bu makale, nafaka konusunda genel bilgiler ve yasal düzenlemeler sunmaktadır. Nafaka ile ilgili detaylı bir danışmanlık almak için CG Legal ile iletişime geçebilirsiniz. Uzman avukatlarımız, nafaka miktarının belirlenmesi, artırılması ve kaldırılması gibi konularda size rehberlik edecektir.
Yardım nafakası, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiş olan bir diğer nafaka türüdür. Yardım nafakası, boşanmış eşin değil, evlilik sırasında bakmakla yükümlü olduğu yakınlarının (örneğin, anne, baba veya çocuklar gibi) geçimini sağlamak için talep edilebilir. Bu tür nafaka, genellikle eşlerin birbirine karşı olan yükümlülükleri yerine, aile üyelerinin maddi ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla ödenir. Yardım nafakasının talep edilebilmesi için, alacaklı kişinin ciddi bir maddi zorluk içinde olması ve talep edilen nafakanın, bakım yükümlülüğünü yerine getirmek adına gerekli olması gerekir. Yardım nafakasına, yalnızca belirli durumlarda ve özel koşullarda başvurulabilir. Yargıtay, bu tür nafakanın verilmesinde, sadece ihtiyaçlı olan kişinin durumunu değil, nafaka ödeyen kişinin ödeme kapasitesini de dikkate alır. Yardım nafakası, özellikle boşanmış eşin ya da çocukların birinci dereceden yakınları için geçerli olup, mahkeme tarafından şartlar göz önünde bulundurularak karar verilir.
Bu nafaka türü, bazen farklı aile içi anlaşmazlıklar sonucu ortaya çıkabilir ve karmaşık yasal süreçlere yol açabilir. Yardım nafakasının uygulanması, hukuki bir çerçeve içerisinde detaylı değerlendirilmesi gereken bir konudur. Yardım nafakası hakkında profesyonel bir yardım almak için CG Legal ile iletişime geçebilirsiniz.
Nafaka yükümlüsünün, mahkeme tarafından belirlenen nafakayı ödememesi, ciddi bir hukuki soruna yol açabilir. Bu durumda, nafaka alacaklısının mağduriyetini gidermek için başvurabileceği bir dizi hukuki yol bulunmaktadır. İşte nafaka ödenmemesi durumunda başvurulabilecek başlıca yollar:
Nafaka ödemeyen taraf için en yaygın başvurulan yol, icra takibi başlatmaktır. İcra takibi, nafaka alacaklısının mahkeme kararı doğrultusunda ödeme yapılmayan nafakayı tahsil edebilmek için başvurduğu bir yöntemdir. Nafaka, bir mahkeme kararı ile belirlenmişse, icra dairesine başvurularak nafaka alacağı tahsil edilebilir.
İcra takibi için, nafaka alacaklısı, icra dairesine başvurarak “icra emri” çıkarılmasını talep edebilir. İcra emri, nafaka yükümlüsüne gönderilir ve ödeme yapılmadığı takdirde icra müdürlüğü, nafakanın tahsil edilmesi için gerekli işlemleri başlatır. Bu işlemler, kişinin maaşından veya mal varlığından kesinti yapılmasını içerebilir.
Nafaka yükümlüsünün ödeme yapmaması halinde, Türk Medeni Kanunu‘na göre nafaka alacaklısı, nafakanın ödenmemesi durumunda, hapis cezası uygulanması için başvurabilir. Hapis cezası, yalnızca nafaka yükümlüsünün mali durumunun kötü olduğu ve ödeme gücünün bulunmadığı durumlarda söz konusu olabilir. Eğer kişi, nafaka ödemekten kasıtlı olarak kaçınıyor ve ödeme gücü varsa, mahkeme, ödeme yapılmadığı her bir dönemi için hapis cezası verebilir.
Yargıtay, 2017/21148 E. 2019/4540 K. sayılı kararında, nafaka ödemeyen kişi için hapis cezasının uygulanabileceğini ve bunun nafaka yükümlüsünün ödeme yükümlülüğünü yerine getirmesi için bir teşvik olduğunu belirtmiştir. Ancak, bu ceza genellikle geçici bir yaptırım olup, amacına ulaşmazsa başka yollarla ödeme tahsili sağlanmaya çalışılır.
Nafaka alacaklısı, nafaka yükümlüsünün mal varlığına da başvurabilir. Eğer nafaka yükümlüsü düzenli ödeme yapmıyorsa, alacaklı icra dairesine başvurarak, nafaka yükümlüsünün taşınmazlarına (ev, araba vb.) ipotek koydurulmasını veya mal varlıklarının satışa çıkarılmasını talep edebilir. Bu işlem, özellikle nafaka ödeyen kişinin gelir durumu yeterli değilse, ancak mal varlığı varsa tercih edilebilecek bir yoldur.
Eğer nafaka yükümlüsünün düzenli bir geliri varsa, nafaka alacaklısı, icra dairesine başvurarak bu gelirin belirli bir kısmının, doğrudan nafaka alacağı olarak kesilmesini talep edebilir. İcra dairesi, nafaka yükümlüsünün maaşına veya gelirine haciz koyarak, düzenli ödemelerle nafakayı tahsil etmeyi sağlayabilir.
Nafaka alacaklısı, ödeme yapmayan kişinin gelir durumundaki değişikliklere dayanarak nafaka miktarının artırılmasını talep edebilir. Bu durumda, nafakanın artması nafaka yükümlüsünü ödeme konusunda zorlayıcı bir etki yaratabilir. Mahkeme, nafaka artırımı konusunda yapılan başvuruyu değerlendirerek, ödeme güçlüğü yaşayan tarafın daha fazla ödeme yapmasını sağlayabilir.
Nafaka ödemelerinde süregeldiği bir durum veya ödeme yapmama söz konusuysa, nafaka alacaklısı duruşma talep ederek, nafaka miktarının artırılması veya ödeme yapılmaması durumunda başka yaptırımlar uygulanması için mahkemeye başvurabilir. Mahkeme, tarafların taleplerini değerlendirerek yeniden bir karar alabilir.
Nafaka yükümlüsünün ödeme yapmaması, alacaklı taraf için maddi bir mağduriyet yaratabilir ve bu durum, hukuki yollarla çözülmelidir. Nafaka ödemelerinin düzenli şekilde yapılması, yalnızca alacaklının haklarını korumakla kalmaz, aynı zamanda boşanma sonrası taraflar arasında güvenli bir mali geçişin sağlanmasına da yardımcı olur. Nafaka ödememesi gibi bir durumda CG Legal ile iletişime geçerek, avukatlarımızdan hukuki destek alabilirsiniz.
İletişim için:
📞 Telefon: +90 (216) 515 95 11
📧 E-posta: info@cglegal.com.tr
🌍 Web: https://www.cglegal.com.tr


